14 Nisan 2016 Perşembe

GELİŞİM


Gelişim:Gelişim, öğrenme, yaşantı ve olgunlaşma sonucunda bireyde görülen düzenli ve sürekli değişikliklerdir.

Gelişme:Hücre ve dokuların yapı ve içeriğinin değişimiyle bedensel olgunlaşmayı ifade eder. Gelişme olgunlaşma ve öğrenmenin bir ürünüdür.

Gelişme ürün olarak ele alındığında Gelişime de bu ürünün süreç yönüdür diyebiliriz.

Gelişim yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve sadece fiziksel değişimleri değil, zihinsel, duygusal ve kişilik yönünden tüm değişiklikleri içerir.


-Fiziksel (Bedensel) Gelişim:Kişinin döllenmeden ölüme kadar geçirdiği, büyüme, durgunluk ve çöküş evrelerindeki bütün değişikliklerdir.
-Sosyal (Toplumsal) Gelişim:Kişinin doğumdan yetişkinliğe kadar başka insanlarla olan ilişkilerinin ve onlara karşı geliştirdiği ilgi ve duygularının tümüdür.
Deneyim:Bireyin yaşantı yoluyla kazandıklarıdır.


GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Büyüme:Bireyin fiziksel özellikleri için kullanılır ve organizmanın bedensel olarak gösterdiği değişiklikleri ifade eder. Bireyin fizik yapısında zamana bağlı olarak meydana gelen nicelik boyutundaki değişiklikler büyümedir. Boyun uzaması, kilonun artması, vücudun irileşmesi büyüme kavramı içinde yer almaktadır.
Büyüme, gelişimin her yönüyle ilgilidir ve gelişim sürecinde vücut organlarında değişen bir hızla gerçekleşir. Boy hızlanırken, ağırlıkta yavaşlama olması gibi…
Örneğin, boyun 50 cm’den 55 cm’ye geçişi bir büyüme belirtisidir.
Gelişim ve büyüme karıştırılmamalıdır.  Büyüme sadece nicel bir olay iken gelişme hem nicel hem nitel bir olaydır. Örneğin; kişinin vücudu büyür, zekası gelişir.


Olgunlaşma:Vücut organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek düzeye gelmesi için, öğrenme yaşantılarından bağımsız olarak, kalıtımın etkisiyle geçirdiği biyolojik bir değişmedir.
Örneğin, küçük bir çocuğun eli, top tutmayı öğrenecek kadar olgunlaşmış olduğu halde; kalem tutmak için olgunlaşmamış olabilir. Bu ve benzeri deneylerden anlaşıldığı üzere, olgunlaşma, daha çok nispi ve “fizyolojik” bir nitelik taşır .
Büyümeyle ve özellikle hazır-bulunuşluk ile karıştırılmamalıdır.Büyüme, bedensel gelişim ile ilgilidir. Fiziksel olarak artışı içerir. Olgunlaşma ise, büyüme kavramı ile birlikte muktedir olma kavramını da ihtiva eder. Örnekle açıklamak gerekirse; bir çocuğun bacaklarının uzaması büyümedir, bacaklarının bu büyümeyle birlikte yürümeye yaraması ise olgunlaşmadır.


Öğrenme:Sadece büyüme ve olgunlaşmanın sağlanmasıyla gelişme oluşmaz. Gelişmenin meydana gelebilmesi için diğer bir öğe olan öğrenmeye ihtiyaç vardır. Öğrenme; bireyin çevresiyle belli bir düzeydeki etkileşimleri-yaşantıları sonucunda meydana gelen nispeten kalıcı izli davranış değişmesidir.

                                                 

Hazır-bulunuşluk: Olgunlaşma ve öğrenme sonucu bireyin/organizmanın belli davranışları yapabilecek düzeye gelmesidir. Bir öğrenim görevini, beklenen düzeyde gerçekleştirebilmesi için bireyin/çocuğun; öğrenim görevinin gerektirdiği olgunluk düzeyine ulaşmış ve ön yaşantıları kazanmış olması gerekir.
Öğrenme için “olgunlaşma” gerekli ise de, “yeterli” değildir. Bireyin, öğrenme için “hazır” bulunması da gerekir. Hazır bulunuşluk, bireyin sadece olgunlaşma düzeyini değil, aynı zamanda önceki öğrenmelerini, ilgilerini, tutumlarını, güdülenmişlik düzeyini, yeteneklerini, genel sağlık durumunu da kapsar.

Kritik Dönem:Kritik dönem, bir davranışın ortaya konması ya da öğrenilmesi bakımından çevresel uyarıcı ve koşullara en hassas olunan zaman dilimini ifade eder. Bazı öğrenmeler için kişinin “her yönden en uygun bulunduğu bir hazır bulunuşluk düzeyi” vardır. Bunlara kritik dönem ya da “zaman” denir.
Bu zamanlar içinde belli bir davranışın öğrenilmesi daha kolay ve daha kısa süre içinde gerçekleşir. Kritik dönemlerde, organizma çevredeki uyaranlara karşı daha duyarlı olmaktadırlar. Kritik dönemin en temel özelliği, çevresel uyarıcı ve olayların çocuğun gelişim ve öğrenme süreci üzerinde etkisidir. Kazanılması gereken dönemlerde kazanılmayan yaşantıların telafisi olmamakta ya da çok zor olmaktadır.


Duyarlı/ Hassas Dönem:Hassasiyet çocuğun belli olumlu ve olumsuz çevresel koşullara veya yaşantılara açık olduğu dönemi ifade eder.

Evre;Bireylerin gelişiminde niteliksel olarak birbirinden farklı olan dönemler vardır. Bu dönemlere “Evre” denir.
Evrelerin özellikleri;
  • Evreler genel özellikleri ve sorunları betimler.
  • Her evredeki davranışın kendine özgü nitelikleri vardır.
  • Bir evre diğer evreyi değişmeyen bir sıra içinde izler.
  • Evreler bütün kültürler içindir, evrenseldirler.
Gelişim Görevi:Yaşamın belli bir döneminde ortaya çıkan ve bireyi daha ileri düzeydeki bir davranışa götüren gelişim sorumluluklarıdır. Birey herhangi bir evreye özgü gelişim görevlerini yerine getirmeden, daha sonraki evrelerdeki gelişim görevlerini zamanında ve sağlıklı olarak yerine getiremeyeceği gibi genel kişilik gelişiminde de bir takım sorun ve aksaklıkların çıkmasına neden olacaktır.


GELİŞİM İLKELERİ:

  1. Gelişim, kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür:Bireyin gelişimi, kalıtımdan getirdiği özellikler (saç rengi, göz rengi, cinsiyet, beden biçimi) ile çevreden edindiği bilgi, beceri ve tutumların etkileşmesiyle şekillenir.

  2. Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir:Gelişim canlıyla birlikte başlar, sürekli devam eder. Gelişimde her aşama kendinden öncekine dayalı, kendinden sonraki aşamaya hazırlayıcıdır (temeldir). Ancak bu gelişim aşamaları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir. Birbiriyle iç içe girmiş olabilir.

  3. Gelişim nöbetleşe devam eder:Çeşitli dönemlerde gelişim alanları nöbetleşerek ön plana geçebilir. Bir gelişim alanının çok hızlandığı dönemlerde, diğerleri duraklama gösterebilir. Örn: Yürümenin ön plana çıktığı dönemde, konuşma duraklama eğilimi gösterebilir.

  4. Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur:Önce başın hareketi kontrol edilir. Daha sonra göğüs, karın, bacaklar ve ayağın kontrolü sağlanır. Ayrıca, önce beden ve iç organların, daha sonra dışa doğru olan kolların gelişimi sağlanır.

  5. Gelişim, genelden özele doğrudur:Çocuklar önce tüm vücuduyla hareket eder, büyük kaslarını kullanır. Daha sonra belli etkinlikle ilgili organını kullanabilir hale gelir. Örneğin, çocuk top oynarken önce bütün vücuduyla topu tutar. Daha sonra küçük kasları geliştikçe sadece elleriyle hatta parmaklarıyla topu tutabilir hale gelir.

  6. Gelişimde kritik dönemler vardır:Organizmanın bazı gelişim alanlarında, öğrenmeye ya da gelişmeye eğilimli olduğu belli bir zaman dilimi vardır. Bu dönemde organizma çevre etkilerine daha çok duyarlıdır ve daha hızlı öğrenir.

  7. Gelişim bir bütündür:Gelişimin bütün alanları bir bütün halindedir, birbiriyle etkileşim içindedir. Bir gelişim alanındaki olumlu ya da olumsuz bir özellik diğer gelişim alanlarını da aynı yönde etkiler.

  8. Gelişimde bireysel farklılıklar vardır:Her bireyin gelişim hızı aynı değildir. Gelişme, olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşiminin bir ürünüdür. Her bireyin biyolojik kalıtsal mirası ve etkileşimde bulunduğu çevrenin farklı olması nedeniyle, gelişimin de farklı olması doğaldır.

  9. Gelişimin hızı, dönemlere göre değişir:Örneğin bebeklik çağındaki gelişim ergenlik çağındaki gelişime göre daha hızlıdır. Örn: Kimi çocuklar 10 aylıkken, kimileri de 13 aylıkken yürüyebilirler. Sonuç olarak gelişimde gözlenen bireyler arasındaki farklar normal karşılanmalıdır.



GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1-Kalıtım:Bireyin genler yoluyla anne-babasından aldığı özeliklerdir. Cinsiyet, göz rengi, zekâ kapasitesi, fiziksel özellikler (boy, ten rengi, saç rengi ve biçimi); yaratıcılık ve düşünme kapasitesi; problem çözme becerileri vb.

2.Çevre:Organizmanın içinde yaşadığı ortamdır. Çevrenin etkisi döllenmeden itibaren başlar. Bazı fiziksel görünüm özellikleri, zekânın kullanım oranı, eğitim düzeyi, bazı kişilik ve karakter özellikleri çevre etkileşimi sonucu ortaya çıkar.


Çevrenin bireyin gelişimi üzerindeki etkileri değişik boyutlardadır;

Doğum öncesi:Doğum öncesi bebeğin gelişiminde “anne” çok büyük önem taşımaktadır. Annenin hamilelik dönemindeki beslenmesi, özellikle de hamileliğinin ilk üç ayında bebeğin gelişimi ile oldukça ilişkilidir.

Doğum sırası:Doğum esnasında bebeğin boynuna göbek kordonunun dolanması gibi nedenlerle oksijen alamaması, vakum ve forseps gibi araçların hatalı kullanımı sonucu bebeğin çok fazla basınca maruz kalması, başta beyni olmak üzere tüm gelişimini olumsuz etkileyen faktörler arasındadır.

Doğum sonrası:Hamilelikte annenin beslenmesinin bebeğin gelişimine olan önemi gibi doğum sonrası da bebeğin beslenmesi çok önemlidir. Bebek ne kadar dengeli ve düzenli beslenirse gelişimi de o derece olumlu ilerleme gösterecektir. Özellikle 6 yaşına kadar olan süreçte ve ergenlikte fiziksel gelişim yoğun olduğu dönemler olduğu için iyi ve dengeli beslenmenin ayrı bir önemi vardır.
Çocuğun geçirebileceği hastalık ve kazalar da gelişimi etkilemektedir. Özellikle ilk çocukluk döneminde geçirilen bulaşıcı hastalıklar da türlerine göre gelişimi yavaşlatmakta bazen de gerilemesine bile sebep olabilmektedir. Çocuğun yetiştiği aile ortamı da gelişiminde büyük bir etkendir. Ailenin sağlığı, huzurlu ve mutlu olması, çocuklarına karşı tavır ve tutumu, aile bireylerinin birbiriyle olan ilişkileri, gelişim üzerinde rol oynayan faktörlere örnek olarak verilebilir. Ailenin sosyoekonomik düzeyi çocuğun gelişimine etki eden bir diğer faktördür.


Ailenin Çocuk Yetiştirme Tarzları:Aile içinde bebeğe yaşamının ilk yılında gösterilecek sevgi ve sıcak yakınlık, onun temel güven duygusunu kazanmasında önemli rol oynamaktadır. Her davranış için katı kurallar koyan, cezalandırıcı, istek ve dileklerin açıklamasını engelleyen, sınırlandırıcı ana-babaların çocuklarının, kuralcı, otoriter, çocuklara karşı düşmanca davranan oldukları gözlenmiştir. Anne-baba, çocuğun davranışlarını ne aşırı derecede kontrol edip kısıtlamalı, ne de çocuğun her istediği şeyi yapmalıdır. Tutarlı ve güven verici bir tutuma sahip olmalıdır.

Ailenin Parçalanması:Ailenin dağılması, boşanmalar, tüm çocuklar için sancılıdır, acı vericidir. Küçük çocuklar daha çok etkilenmekte, hatta olaylardan kendini sorumlu tutmaktadır. Büyük yaşlardaki çocuklar ise boşanma olaylarını daha kolay kabul etmektedirler.

Çocukların Doğuş Sırası:Ana-babalar ilk çocuklarından çok şey beklerler. İlk çocukların yüksek motivasyonlu, hırslı, başarılı, kurallara uyan bireyler olarak yetişmelerini beklerler. Buna rağmen çocukların kendilerine güveni azdır. Temkinli ve tutucudurlar. Sonuncu doğan çocukların özellikleri de ilk çocuklara benzeyebilir. Ancak ilk doğanlar genellikle erken olgunlaşırken sonuncular, uzun süre çocuksu kalabilirler. İlk doğanlara göre daha çok ilgi çekmeyi başarabilirler. Ortanca çocuklar ise, eğer cinsiyet farkı vb. istenilen özellikleri yoksa, ilgi odağı olamazlar. Çok fazla ilgi görmedikleri için, daha bağımsızdırlar. Akranlarıyla daha iyi ilişki kurarlar. Daha mutlu olurlar.

Zaman (Tarihsel Zaman):Gelişim döneminde yenilikler ve değişimlerin oluşturulduğu zaman bölümünü ifade eder. Örneğin günümüzde bilgisayar destekli öğretim, internet, cep telefonun kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder